Challenger Faciası, Arıza Bakım ve Onarımın Güvenlikteki Önemi




     28 Ocak 1986 tarihinde 09:30 sularında kalkış anından 73 saniye yaklaşık 15 km havada yakıt
tankında olan contaların hava muhalefetine yenik düşmesiyle facia meydana getiren elem bir olay.İçerisinde biri öğretmen olmak üzere 7 kişi vardı.Bu 7 kişinin ikisi özel, beşi devlete çalışıyordu.
     Uzay’a ilk defa mekikle beraber içinde insanlarda fırlatılacaktı.NASA o zamanların gündemine göre otoritesini yükseltmeye çalışıyordu.Daha önce 2 kere iptal edilmiş olan fırlatmayı üçüncü seferde ertelemek istemiyordu.İlk denemede gene hava muhalefete yüzünden kalkışı iptal etmiş, ikinci denemede de kabinin kapı kolunun çıkarılamaması sebebiyle kapının kolunu testereyle kesmek isterler fakat bu süre zarfında vakit geçer hava soğur, haliyle ikinci kalkışta iptal olur.
     Olay tarihini izleyen uzun bir süre mühendisler ve teknik ekip kalkışın gerçekleşmemesi gerektiğini savunur.Sonra kararlar değişir ve kalkış kararı alınır.Bütün halk ve dünya kalkışı izler. Geri sayımdan sonra kalkış gerçekleşir ve bir süre sonra yakıt tankından dumanlar yükselir.Bir süre sonra akrep ile doğru ve ters yönde iki parça ayrılır.



Bahsi geçen patlama anı bu olaydan sonra tüm dünya yas duymuş hatta NASA’ya alternatif açılım olarak “N’eed A’nohter S’even A’stronauts” önerilmiş ve halk arasında böyle bir jargon çıkmıştır.Olayın kasten yapılmış olması da iddaalar arasında.

Olayla Alakalı Haber ve Makaleler

 Onedio’nun 2015 tarihli yazısı;

Milyonlarca kişinin canlı yayında izlediği Challenger faciası

1983'te ilk uçuşunu yapan Challenger Mekiği, dünya yörüngesinde dokuz görev yapmıştır. Onuncu ve son uçuşunda, 1986 yılında kalkışından 73 saniye sonra infilak etmiştir. Yedi profesyonel astronot ve bir öğretmen, bu kazada yaşamını yitirmiştir. Milyonlarca kişinin TV'den canlı izlediği kaza sonrası, NASA bir süre uçuşları durdurmuş, ABD yasa girmiştir. 


Ekşi’de “Challenger” başlığındaki 2008 tarihli bir entry;
“Kalkışta kullanılan itici roketlerin parçaları “O-ring” denilen bir halka ile birleştirilir.Dupont'tan yapılan bu maddenin esnekliği roket ısıdan genişlediğinde sıkışarak onu tek parca tutmaya yarar.Lakin o-ring soĞuk havada esnekliğini kaybetmekte, işlevini yerine getirememektedir...

Challenger NASA’nın ilk soğuk havada kalkışıdır.Daha önceki kalkışlarda en az 30 Fahreneit daha düşük sıcaklıkta gerçekleşmiştir. Kalkış platformundaki her şeyde 10-20 cm’lik platformlar asılıdır.

NASA soğuktan dolayı kalkışı bir kere iptal eder.İkinci denemede hava uygun olmasına rağmen kabin kapısını kapamada kullanılan kol bir türlü çıkarılamamaktadır.Teknik ekip kolu testere ile keser ama geçen sürede hava yine soğumuştur.Kalkış bir kere daha ertelenelir…

Basın her zamanki gibi NASA’yı eleştiri yağmuruna tutar.Geçen her gün NASA daha beceriksiz gözükmektedir.

Ama o-ring'leri üreten Morton Thiokol'da bir mühendis aylardır o-ring dizaynına tepki göstermekte, derdini anlatabilmek için bir komisyon oluşturulmasını istemekte fakat yöneticiler tarafından bu isteği görmezden gelinmektedir..

NASA yumurta kapıya dayanınca Thiokol'la bir tele-konferans duzenlemeye karar verir.Standart olarak parça üreticilerinin önerilerinden dışarı çıkmamaktadırlar.Ama bu sefer adam gibi kanıt istemektedirler.Morton Thiokol'un kalan mühendisleri 45 dakika içinde odalarindaki her türlü belgeyi arşınlarlar.Ama bir şey kesindir: kalkıış gercekleşmemeli çünkü o-ring'in soguk havadaki aktivitesi tahmin edilememektedir…

Ama aynı zamanda yönetimdekiler başka seyler düşünmektedirler.Morton Thiokol'un NASA ile ileride yapılacak shuttle'lara malzeme saglaması görüşme aşamasındadır.ABD'nin ortasında olduklarından ürettiklerini parça parça trenle göndermeleri nispeten deniz kıyısında olan ve monte şekilde parça gönderebilen rakiplerine karşı bir dezavantajdır.Kalkış gecikmeleri de NASA’nın imajına çok büyük yaralar açmaktadır.

Thiokol mühendisleri ile itici roketlerden sorumlu komite arasında gerçekleştirilen konferansta mühendisler o-ring'in bu sıcaklıkta kullanılması gerektiğini belirtirler ve bir süre boyunca da onları ikna ettiklerini düşünüp sevinirler.

Ama NASA "Peki, sizin emrinizdeyiz zaten." gibi bir tepki verince Thiokol yöneticisi beş dakikalık bir ara ister mühendisleri ile durumu konusmak için.Bu beş dakika yarım saate uzar.Mühendislerinin ısrarlarına ve hatta bazılarının konferansta bire bir tehlikeleri anlatmasına rağmen Thiokol NASA'ya kalkiş mümkün der...

Yani NASA göz göre gore biri sivil, yedi kişiyi ölüme göndermiştir...


Kalkış günü mekik platformdan ayrıldığında herkes derin bir oh çeker.. Çünkü genel kanı platformda bir hatanın olacağıdır.Kimse sağ roketten çıkan ve dönmüş roket yakıtının aniden yanması sonucunda oluşan siyah dumanı görmez.Devam eden yetmiş saniye boyunca roket aşırı ısıdan genişler ve en sonunda yakit akıtmaya başlar.Yanan bu kaçak ortadaki turuncu yakıt tankının tarafında olduğu gözden kaçar.Kaçaktan çıkan ısı aynı zamanda yakıt tankını da eritmektedir.En sonunda tankı rokete bağlayan kollardan biri ısıya dayanamayıp kopar ve mekik sallanmaya başlar.Üç saniye içinde tüm yakıt yanar.Ama patlama olmamıştır, aşırı aerodinamik basınçtan tank parçalara ayrılmıştır...

Denilir ki kokpit parçalanmamış, tek parça halinde okyanusa saatte 320 km hizla çakılmıştır.Hatta bazı kişisel hava ünitelerinin aktif olarak bulunması patlama anında bazı astronotların hala bilinçlerinin açık olduğuna işaret etmektedir...

Araştırma komitesi 86'da sonuca ulaştığında karar hatanın bir kişi ya da kuruma yüklenemeyeceği şeklinde alınmıştır…Ama o-ring hatasını saptayıp herkesin anlayacağı hale sokmayı başarmış Fizikçi Richard Feynman bu karara itiraz eder ve kendi görüşünün de rapora eklenmesini ister.Ona göre mühendisler ile yöneticiler arasındaki komunikasyon bu kazaya yol açmıştır.NASA aracının muhendislerin iddia ettiğinden daha iyi olduguna kanaat getirmiş, parça sağlayıcılarının önerilerini göz ardı etmiş ve kendi imajını her şeyden öne koymuştur.Feynman "Doğayı kandıramazsınız" diye ekler...”



Uzaydanhaberler.com’un bir yazına göre;
28 Ocak 1986 tarihinde dünya havacılık tarihinin en trajik kazası gerçekleşmişti. NASA tarafından programlanan “Challenger Uzay Programı” bir trajedi ile sonuçlandı.Mekik, kalkışından 73 saniye sonra tüm dünyanın gözleri önünde infilak etti.Bu anlar, CNN televizyonları aracılığıyla canlı olarak verilmekteydi.Bu beklenmeyen olay, hem NASA’yı hem de tüm dünyayı derinden etkiledi.Burada üzücü olan durum, binlerce kez testlerden geçip ve milyarlarca dolar harcanan mekik için değil, mekiğin içinde taşıdığı yüksek donanımlı 7 insanın, hayatını kaybetmesiydi.
Peki ne oldu da patladı Challenger Uzay Mekiği?
Ünlü fizikçi Richard Feynman bu kazanın sebebini açıkladı. Feynman, kazanın sebebinin o-ring olarak tabir edilen contalardan kaynaklandığını ve contalardan sızan yakıtın, mekiğin alev almasına neden olduğunu söyledi.Uçuşun, soğuk kış şartları altında yapılması, contalarının etkinliğini azalttı ve facia gerçekleşmiş oldu. Bir başka etken ise, mekiğin bir an önce kalkması için baskı yapan, oy kaygısı yüzünden mekiği kış şartlarında uçmaya zorlayan siyasetçilerin varlığı, bu faciaya zemin hazırlamış oldu.Bu trajik kaza, NASA için çok acı bir tecrübe olarak tarihteki yerini almıştır.
NTV’nin 2013 tarihli bir haberi;
“ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi, yılın en zor günlerini yaşıyor. Her yıl, sadece dört gün içinde tam üç anma töreni düzenleniyor ve hayatını kaybeden 17 astronot anılıyor.
Challenger uzay mekiği, 27 yıl önce, 28 Ocak 1987 tarihinde katı yakıt motorundaki teknik arıza nedeniyle ateşlenmesinden kısa bir süre sonra infilak etti. Kazada 7 astronot hayatını kaybetti. 46 yıl önce, 27 Ocak 1967 tarihinde, Apollo 1 uzay aracının testinde yaşanan yangında ise 3 astronot yaşamını yitirdi. 10 yıl önce, 1 Şubat 2003 günü, Columbia uzay mekiği atmosfere girdikten sonra infilak etti. Challenger’da olduğu gibi 7 astronot hayatını kaybetti.

NASA’nın tarihine geçen üç büyük trajik kazanın yıldönümünde, hiçbir uzay programı düzenlenmiyor ve hayatını kaybeden insanlar anılıyor. Aynı zamanda, kazaların nedeni tekrar mercek altına alınıyor.
Popular Science’ın haberinde kazalar üzerinde yapılan analizler sadece kurumsal ve teknik hatalar yaşanmadığını, insan egosu ve ihmalkarlığın da rol oynadığını gösteriyor. Columbia görevinde yer alan astronot Laurel Clark’ın kocası Dr. Jonathan Clark, bu hususa değiniyor: “Kötülüğü iyiliğe çevirmelisiniz. Bunu yapmak zorundasınız” 






CHALLENGER’DAN ÇIKARILAN DERSLER
Challenger uzay mekiğinin görevi, astronotları Dünya’nın yörüngesine taşımak ve geri getirmekti. NASA, mekiğinilk görev yıllarında birçok uçuş iptali ve erteleme yaptı. NASA mühendisleri, gerektiği zamanlarda Challenger’ı ateşleme alanından geri çekerken bile baskı altında kaldı. Özellikle uyduların
Uzay’a gönderilmesi gereken görevlerde zamanlamanın neden olduğu baskı çok yüksek oluyordu. Başkan Ronald Reagen döneminde hiçbir politik baskı söz konusu olmamasına rağmen, baskı her zaman etkili oldu.
Kazanın ardından soruşturma yürüten Roger Komisyonu, “iletişim sorunlarının uçuş güvenliği sorunlarına neden olduğunu” belirtti. Kazanın ardından alınan ilk karar, uçuş programındaki yoğunluğun azaltılması oldu. “
Aynı zamanda Beyoncé bir şarkısında facianın kayıtlarını kullanmıştır.
Bkn: 'XO' adlı şarkısının ilk 6 saniyesi.

Yorumlar